Türkiye’nin orman varlığını korumak adına atılan adımlar arasında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın geliştirdiği “Orman Yangınları Meteorolojik Erken Uyarı Sistemi” (MEUS) öne çıkıyor.
MEUS, yangın riski taşıyan bölgeleri belirleyerek, olası felaketlerin önüne geçmeyi amaçlıyor.
Teknoloji ile Doğanın Korunması
MEUS’un temel algoritması, sıcaklık, rüzgar, yağış ve nem gibi kritik meteorolojik verileri içeriyor. Bu veriler, orman yangınlarının çıkma ihtimalinin yüksek olduğu alanları tespit etmek için kullanılıyor. Sistem, bu bölgeleri anlık olarak haritalandırarak, ilgili kurum ve kuruluşlara bilgi sağlıyor ve gerekli önlemlerin alınmasına yardımcı oluyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, MEUS’un saatlik güncellenen verilerle olası yangın tehlikelerine karşı hızlı bir şekilde önlem alınmasını sağladığını vurguladı. Bakan Özhaseki, “Yerli ve milli yazılımımız MEUS, sayısal hava tahmin modelimizden elde edilen verilerle, ülkemizin gelecek üç gününü kapsayan orman yangını tehlike haritalarını hazırlıyor. Rüzgarın hızı ve yönü, sıcaklık ve nem oranları gibi faktörler dikkate alınarak, tehlike oranları yüzde olarak sınıflandırılıyor ve Türkiye haritası üzerinde renklendiriliyor,” dedi.
Veri Paylaşımı ve İş Birliği
MEUS’un elde ettiği veriler, Orman Genel Müdürlüğü ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile paylaşılıyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü Araştırma Dairesi Başkanı Hakan Doğan, yaz aylarında artan sıcaklıkların yangın riskini artırabileceğine dikkat çekti. Doğan, “Orman yangınlarının çıkmasında hem meteorolojik hem de beşeri faktörler etkili. MEUS, yangınların geniş alanlara yayılmasını önleyebilecek planlamalarda büyük önem taşıyor,” ifadelerini kullandı.
Orman Genel Müdürlüğü, yangınlarla mücadelede MEUS’u aktif olarak kullanıyor ve elde edilen verileri anlık olarak Orman Genel Müdürlüğü, günlük olarak ise AFAD ile paylaşıyor. Bu iş birliği, Türkiye’nin yeşil alanlarını koruma çabalarında önemli bir rol oynuyor.
MEUS sistemi, Türkiye’nin ormanlarını koruma altına almak ve yangın riskini azaltmak için geliştirilmiş bir adım olarak, teknolojinin doğa koruma çabalarına nasıl katkı sağlayabileceğinin güzel bir örneğini sunuyor.