23 Aralık 2024
weather
6°
yenibinyil.com İzmir Keşfet Yanlış Batılılaşma, Orta Doğu'yu İklim Krizine Daha Savunmasız Hale Getiriyor

Yanlış Batılılaşma, Orta Doğu'yu İklim Krizine Daha Savunmasız Hale Getiriyor

Orta Doğu'daki şehirler, Batılı bir kimliğe bürünme çabasıyla geleneksel ve iklim dostu yöntemlerden uzaklaşıyor ve bu durum bölgeyi iklim krizine karşı daha savunmasız hale getiriyor.

38
GÖSTERİM
2 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

Orta Doğu'daki şehirler, Batılı bir kimliğe bürünme çabasıyla geleneksel ve iklim dostu yöntemlerden uzaklaşıyor ve bu durum bölgeyi iklim krizine karşı daha savunmasız hale getiriyor.

Uluslararası Peyzaj Mimarlığı Federasyonu Orta Doğu Sorumlusu Jala Makhzoumi, bölgedeki birçok şehrin, iklim değişikliğiyle mücadeleye yardımcı olabilecek doğal sistemlere ve yerel bilgilere sırt çevirdiğini belirtiyor. Makhzoumi, bu durumun bölgenin kuraklık, sel gibi aşırı hava olaylarına karşı daha hassas hale gelmesine neden olduğunu vurguluyor.

Tarihi Miras ve Doğal Sistemler İhmal Ediliyor

Makhzoumi, Orta Doğu şehirlerindeki tarihi bahçeler, ağaçlar ve su yönetim sistemlerinin sadece estetik bir değer taşımadığını, aynı zamanda iklim düzenleyici ve sosyal bir işlev gördüğünü ifade ediyor. Ancak, modern şehirleşme anlayışı, bu değerli mirasın yok olmasına neden oluyor.

Yanlış Batılılaşmanın Etkileri

Makhzoumi, bölgedeki yanlış Batılılaşma anlayışının şu sonuçlara yol açtığını belirtiyor:

  • Doğal Sistemlerin Yok Edilmesi: Yüzyıllardır kullanılan su toplama sistemleri, yerel bitki örtüsü ve geleneksel mimari uygulamalar, modern şehirleşme adına yok ediliyor.
  • İklim Değişikliğine Karşı Savunmasızlık: Doğal sistemlerin yok edilmesi, şehirleri aşırı sıcaklar, kuraklık ve sel gibi iklim değişikliği etkilerine karşı daha savunmasız hale getiriyor.
  • Kültürel Kimliğin Kaybolması: Şehirlerin tarihi dokusu ve kültürel kimliği, Batılı mimari anlayışa göre yeniden şekillendirilirken yok oluyor.

Alternatif Bir Yaklaşım Mümkün

Makhzoumi, Orta Doğu şehirlerinin, iklim değişikliğiyle mücadele ederken aynı zamanda kendi kültürel kimliklerini koruyabilecek alternatif bir şehirleşme modeli benimsemesi gerektiğini vurguluyor. Bu modelde, yerel bilgilere dayalı çözümler, doğal sistemlerle uyumlu mimari ve sürdürülebilir yaşam tarzları ön plana çıkmalı.

Örnek Olarak Lübnan

Makhzoumi, Lübnan'daki tarihi su toplama sistemlerini örnek göstererek, bölgedeki birçok ülkenin yüzyıllardır süregelen iklim dostu uygulamalara sahip olduğunu belirtiyor. Ancak, Batılılaşma anlayışıyla bu uygulamaların terk edilmesi, bölgeyi iklim krizine karşı daha savunmasız hale getiriyor.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *