Dünyanın en hızlı büyüyen sektörlerinden biri olan turizm, ülke ekonomilerine katkı sağlarken, aynı zamanda çevre kirliliği ve iklim krizi gibi sorunlara da yol açıyor.
Uzmanlar, bu sorunları önlemek için sürdürülebilir turizm yöntemlerinin hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor. AA, iklim krizinin turizm sektörüne etkilerini dosya haber olarak ele aldı. Dosya haberin son bölümünde, turizmin çevreye verdiği zararlar incelendi.
Turizm sektörü sera gazı emisyonlarını artırıyor
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) verilerine göre, 1950’de 25 milyon olan uluslararası turist sayısı, 2018’de 1 milyar 442 milyona yükseldi. 2030’da ise bu sayının 1 milyar 800 milyon olması bekleniyor. Turizm sektörü, küresel gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 10’dan fazlasını oluşturuyor.
Turizm sektörünün büyümesi, ulaşım, konaklama, yiyecek-içecek gibi alt sektörleri de etkiliyor. Bu da daha fazla enerji tüketimi ve sera gazı salınımı anlamına geliyor. The World Counts internet sitesinde yer alan bilgilere göre, turizm sektörü, küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 5’inden fazlasını üretiyor. Bunun yüzde 90’ı ise ulaşımdan kaynaklanıyor. 2016’da 1,6 milyon ton olan turizm kaynaklı karbon emisyonlarının, 2030’da yüzde 25 artışla 2 milyon tona ulaşması öngörülüyor.
Turizm sektörü plastik kirliliğine katkıda bulunuyor
Turizm sektörü, plastik kullanımı ve atığı konusunda da çevreye zarar veriyor. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) raporlarına göre, her 10 turistten 8’i tatillerini kıyı bölgelerinde geçiriyor. Bu da her yıl okyanuslara 8 milyon ton plastik atılmasına neden oluyor. Turizmde kullanılan plastiklerin çoğu tek kullanımlık ve geri dönüştürülemiyor. Turizmin yoğun olduğu sezonda, Akdeniz’deki kirlilik yüzde 40 artıyor.
Turizm sektörü biyolojik çeşitlilik ve kültürel mirasa zarar veriyor
Turizm sektörü, doğal ve kültürel varlıkları da tehdit ediyor. Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, turizm faaliyetlerinin coğrafyayla bağlantılı olduğunu ve ekonomik ve sosyal fayda sağlarken çevresel sorunlara da yol açabileceğini söyledi. Türkeş, bu sorunları iklim değişikliği, hava, su ve toprak kirliliği, yer altı sularının kirlenmesi, biyolojik çeşitlilik kaybı ile tarihsel ve kültürel varlıkların turizm amaçlı olarak tahrip edilmesi olarak sıraladı.
Türkeş, Türkiye kıyılarında turizm ve diğer etkinliklerden kaynaklı kirlilik yükünün giderek arttığını belirterek, “Özellikle Trakya’daki organize sanayi bölgelerinden kaynaklanan atığın, akarsulara ve denize salınmasına ilişkin pek çok sınırlama olduğu halde, görüyoruz ki Marmara’da kirlilik devam ediyor ve bu da turizmi etkiliyor.“ dedi.
Türkeş, sürdürülebilir turizm yöntemlerinin hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Turizm sektörü, iklim kriziyle mücadelede önemli bir rol oynayabilir. Turizm sektörü, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kullanımı, atık yönetimi, karbon ayak izi azaltma, yeşil ulaşım, ekoturizm gibi uygulamalarla çevreye duyarlı bir şekilde faaliyet gösterebilir. Bu hem sektörün rekabet gücünü artırır hem de çevreyi korur.” diye konuştu.