Türkiye, coğrafi ve arkeolojik olduğu kadar jeolojik olarak da çok zengin bir ülke. Yüzlerce jeolojik sit alanına sahip olan Türkiye’de dünyadan ve ülke içinden bilim insanları ve turistlerin görmek için geldiği pek çok sit alanı bulunuyor. Dünyanın var oluşuna ve geçmişine ışık tutan jeolojik katmanları ve fosilleşmiş bitki, deniz canlısı ya da hayvanları görmek isteyenlerin akın ettiği jeosit alanları hem bilimin hem turizmin gözdesi durumunda.
171 yer belirlendi
Uluslararası Jeoloji Bilimleri Birliği (International Union of Geological Scienses – IUGS) tarafından her yıl BM Dünya Kültürel Mirası listesi gibi ‘100 Jeolojik Miras’ listesi hazırlanıyor. Bu yıl, bu listede yer alması için aday gösterilecek jeosit alanlarını belirlemek üzere IUGS temsilcileri, Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğü, Jeolojik Mirası Koruma Derneği (JEMİRKO), Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ile STK temsilcileri ile yerel yönetimlerden temsilciler, Mart ayında bir araya geldi. Yapılan çalışmalarla, dünyada oldukça ciddiye alınan ‘prestijli’ listeye girebilecek Türkiye içindeki 171 yer belirlendi. Bu yerler arasında Eskişehir Lüle Taşı Yatakları, Konya Meke Maarı, Manisa Kula İnsan Ayak İzleri, Çamlıdere Silisleşmiş Ağaçları, Antalya Kekova Batık Kenti, Muğla Patara Kumsal Kumulları, Tokat Ballıca Mağarası gibi jeolojik sahalar yer aldı. JEMİRKO Başkanı Prof. Dr. Nizamettin Kazancı, “100 yer belirlemek için bir araya gelmiştik ama öyle çok sayıda yer var ki liste 171 oldu. Biz üzerimize düşeni yaptık. Şimdi sıra bu çok önemli yerlerin tanıtımını yapacak olan yerel yönetimlerde” dedi.
Dünyanın jeolojik mirası
BM öncülüğünde daha önce ‘kültürel miras’ konusunda listeler hazırlanıp ilan ediliyordu. Bilim insanları ‘kültürel olmayan mirasın da korunması için” girişimlerde bulununca IUGS bu listeleri hazırlamaya başladı. Birinci 100, 2023 yılında hazırlanmış, listeye Türkiye’den Nevşehir Peribacaları ve Pamukkale Travertenleri girmişti. Türkiye’den gösterilecek adayları IUGS üyesi olan JEMİRKO öneriyor, kurumsal işlemler ise UNESCO Türkiye Milli Komisyonu tarafından yürütülüyor. Bu yıl Salda Gölü ve Nemrut Kalderası (yanardağ ağzında oluşan çukurluk) listeye aday olarak önerildi.
Prof. Dr. Kazancı, konuya ilişkin şunları söyledi:
“Hazırlanan liste, dünyanın jeolojik mirası. Her yıl tüm dünyadan 100 yer seçiliyor. 2024 listesi, Ağustos ayının 25’i ile 30’u arasında yayınlanacak. Türkiye’de çok yer var ve hepsini sırayla aday göstermek istiyoruz. Türkiye’nin jeolojik mirası burada yer alsın istiyoruz. Yüzlerce katılımcıyla Mart ayında bir araya gelerek listeyi belirledik. Ülke içinde de bu listenin bilinmesi ve gereken kıymetin verilmesi önemli. Örneğin Çin’de, tek bir jeositin değerini göstermek için anıt dikip tören yaptılar. Türkiye bu açıdan çok zengin. Dünyanın geçmişini anlatan yerler bizim ülkemizde. Bunların kıymeti mutlaka bilinmeli.”
2025’te bir başka liste geliyor
‘Türkiye’nin En Önemli Jeolojik Mirasları, Jeositleri’ listesine 171 yer girmeyi başardı ve bunlardan 2’si küresel düzeyde ‘en önemli 100 yer’ olmak için aday gösterildi ancak ikinci bir liste daha mevcut. ‘Türkiye’nin En önemli Anahtar Jeolojik Alanları Listesi’ de yine bu yıl içinde tamamlandı. Kuzey Anadolu Fay Zonu, Van Gölü, Kaçkar Buzulları gibi 40 ayrı yer, bu listede yer aldı. BM Genel Kurulu’nda listenin küresel ilanına ilişkin görüşmeler 2025 yılında yapılacak. Bu ikinci listede yer alan 40 yer, 2025’ten sonra uluslararası ‘Dünyada En Önemli Anahtar Jeolojik Alanlar’ listesinde yer almak için aday olabilecek.