İzmir Körfezi'nde yaşanan balık ölümleri, bölgede ciddi bir çevre sorununu işaret ediyor. Ağustos ayından bu yana devam eden ölümler, özellikle Bayraklı ve Karşıyaka sahillerinde yoğunlaşırken, kötü koku ve alg patlamaları da sorunu daha da derinleştiriyor.
Amonyak Zehirlenmesi ve Oksijen Eksikliği
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un açıklamalarına göre, körfezde tespit edilen aşırı miktardaki amonyak, evsel ve endüstriyel atıkların arıtılmadan denize bırakılmasından kaynaklanıyor. Bu durum, hem deniz canlıları için zehirleyici bir ortam yaratıyor hem de suda oksijen seviyesini düşürerek balıkların boğulmasına neden oluyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Bilimleri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Turan Beşiktepe de benzer görüşleri paylaşarak, bölgede oksijen seviyesinin hala çok düşük olduğunu ve bu durumun kıyıya yakın bölgelerde daha belirgin olduğunu ifade etti. Beşiktepe, son 5 yıldır özellikle yaz sonu ve sonbahar başında benzer sorunların yaşandığını ancak bu yılki durumun daha şiddetli olduğunu belirtti.
Körfezin Doğal Yapısındaki Değişimler
Prof. Dr. Beşiktepe, İzmir Körfezi'nin yapısının bir haliç olduğunu ve bu sistemlerde nehirlerin su taşıyarak körfezi beslediğini belirtti. Ancak, kuraklık nedeniyle derelerin kuruması, körfezin doğal dengesini bozmuş ve iç körfeze dönüşmesine neden olmuştur. Bu durum, suyun yenilenmesini engelleyerek kirliliğin daha da artmasına yol açmıştır.
Uzun Sürecek Bir Sorun
Uzmanlara göre, İzmir Körfezi'ndeki bu sorun kısa sürede çözülebilecek bir durum değil. Suların soğuması ve sistemin dengeye gelmesi için uzun bir süreye ihtiyaç var. Bu süreçte, hem kamu kurumlarının hem de vatandaşların sorumluluk alarak çevreye duyarlı davranması büyük önem taşıyor.