Küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırma taahhüdüne rağmen, dünya çapındaki petrol ve gaz üreticilerinin yatırımlarını 4 kat artırmayı planladığı ortaya çıktı. Uluslararası sivil toplum kuruluşu Global Energy Monitor'ün (GEM) yıllık Küresel Petrol ve Gaz Çıkarma Takipçisi'nin 2024 güncellemesi olan "Daha Derin Sondaj" başlıklı raporu, bu endişe verici eğilimi vurguluyor.
Rapora göre, fosil yakıtlardan kaynaklanan emisyonların neden olduğu küresel ısınma 2023'ü kayıtlardaki en sıcak yıl yapmış olmasına rağmen, en az 20 petrol ve gaz sahası için nihai yatırım kararı verildi. Bu sahalardan çıkarılacak petrol ve gaz miktarının 8 milyar varil eşdeğer petrol seviyesinde olduğu tahmin ediliyor ki, bu miktar Avrupa'daki tüm bilinen petrol rezervlerine eşdeğerdir.
Geçen yıl yaklaşık 7,7 milyar varil eşdeğer petrol içeren 19 yeni saha keşfedilirken, GEM'in verilerine göre, dünyada 2030 sonuna kadar petrol ve gaz şirketlerinin 64 yeni sahanın geliştirilmesi için nihai onay vermeyi planladığı belirlendi. Bu, geçen yıl nihai yatırım kararı verilen saha miktarının 2030'a kadar 4 katına çıktığı anlamına geliyor.
Uluslararası Enerji Ajansı'nın 2021'de küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırma hedefini başarmak için yeni petrol ve doğal gaz sahalarına ihtiyaç olmadığı uyarısına rağmen, petrol ve doğal gaz üreticileri 45 projeyi onayladı ve 50 projede en az 20,3 milyar varil petrol eşdeğeri petrol keşfetti.
Scott Zimmerman, Küresel Petrol ve Gaz Çıkarma Takibi Proje Yöneticisi, analizlerine ilişkin değerlendirmesinde, petrol ve gaz üreticilerinin yeni sahalar keşfetme ve geliştirme konusundaki ısrarlarının bilimsel gerçeklerle çeliştiğini belirtti. Zimmerman, "Ancak bunların hiçbiri geçerli değil. Bilim net. Yeni petrol ve gaz sahaları açılamaz, aksi halde gezegen (iklim şartları açısından) kaldırabileceğinin ötesine itilmiş olur." uyarısında bulundu.
Bu rapor, küresel iklim değişikliği ile mücadele çabalarının önünde ciddi bir engel olarak görülüyor ve dünya liderlerinin ve endüstri temsilcilerinin daha sürdürülebilir enerji çözümleri için acil eylem alması gerektiğini vurguluyor.
