Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Başkanı Fatih Birol, enerji sektöründe yaşanan dönüşümleri ve gelecek projeksiyonlarını değerlendirdi.
Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi’nin (IICEC) düzenlediği konferansta konuşan Birol, 2025-2026 yıllarında nükleer enerjinin zirveye ulaşacağını öngördüklerini belirtti.
Petrol ve Doğal Gaz Piyasalarındaki Değişim
Birol, petrol talebindeki artışın yavaşladığını, bunun temelinde Çin ekonomisinin yavaşlaması ve elektrikli araçların kullanımındaki artışın yattığını ifade etti. Ayrıca, Amerika kıtasından beklenen üretim artışına rağmen petrol fiyatlarının 90 dolar seviyesinde kalmasının, OPEC+ ülkelerinin üretim kesintileri ve Orta Doğu’daki gerilimden kaynaklandığını vurguladı.
Doğal gaz piyasalarında ise 2025-2026 yıllarında sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) arzında büyük bir artış beklendiğini ve bu durumun fiyatlara aşağı yönlü bir baskı yapacağını söyledi. Birol, bu değişimin piyasa dinamiklerini alıcıların lehine çevireceğini öne sürdü.
Yenilenebilir Enerji ve Nükleer Yatırımlar
Kömür kullanımındaki azalmanın, daha ucuz alternatif enerji kaynaklarının ortaya çıkmasından kaynaklandığını belirten Birol, yenilenebilir enerjinin ‘parlayan yıldız’ olduğunu dile getirdi. 2023 yılında devreye alınan elektrik santrallerinin büyük çoğunluğunun yenilenebilir enerji santralleri olduğunu ve bunların içinde güneş enerjisinin en büyük paya sahip olduğunu ifade etti. Maliyetlerin düşmesi ve Çin’in bu alandaki liderliği ile geçen yıl 510 gigavatlık bir rekor kırıldığını ekledi.
Birol, şebeke kapasitesi eksikliği nedeniyle 1500 gigavat hazır yenilenebilir enerjinin kullanılmadığını, bu durumun gelecekteki enerji stratejileri için önemli bir potansiyel olduğunu vurguladı.
Nükleer enerjinin geri dönüşüne de değinen Birol, Japonya, Güney Kore ve İsveç gibi ülkelerin nükleer enerjiye olan ilgisini yeniden canlandırdığını, yeni nükleer santrallerin dünya genelinde inşa edilmeye başlandığını ve yeni nükleer teknolojilerin geliştirildiğini söyledi. Finansman sorunlarına rağmen nükleer enerjiye olan ilginin arttığını ve enerji güvenliği ile emisyon salımının olmamasının bu yönelimde etkili olduğunu belirtti.
Birol’un öngörülerine göre, 2025-2026 yıllarında nükleer enerjiden elektrik üretiminin tarihin en yüksek seviyesine ulaşması bekleniyor. Bu dönüşüm, enerji güvenliği ve sürdürülebilirlik açısından önemli bir adım olarak görülüyor.
