23 Aralık 2024
weather
6°
yenibinyil.com İzmir Keşfet Denize sızan petrol ekosisteme zarar vermeyen yöntemlerle temizlenecek

Denize sızan petrol ekosisteme zarar vermeyen yöntemlerle temizlenecek

Çeşitli nedenlerle denize ve toprağa karışan petrolü ekosisteme zarar vermeden temizleyecek alternatif bir yöntem üzerinde çalışılıyor.

26
GÖSTERİM
3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

Günümüzde petrol ve petrol türevlerinin yol açtığı kirlilik, patlama sonucu petrolün etrafa saçılması, tankerlerden sızma ve atık petrol ürünlerinin çevreye yayılmasıyla büyük bir çevre sorunu haline gelmiştir. Bu kirliliğin temizlenmesi için kullanılan mevcut yöntemlerin bazı çevresel dezavantajları bulunmakta. Bu dezavantajları ortadan kaldırmak amacıyla bilim insanları, nanoteknolojik ve biyolojik yöntemler üzerinde çalışmaktadır. Bu kapsamda, canlı mikroorganizmaların kullanıldığı biyoremediasyon yöntemi öne çıkmaktadır.

Türkiye'de TÜBİTAK ile ANAS arasındaki iş birliği çerçevesinde, SOCAR Enerji Ticaret A.Ş. ortaklığıyla "Petrol Atıkları ile Kirlenmiş Deniz Suyunun ve Toprağın Mikroorganizma Yüklenmiş Çekirdek/Kabuk Tipi Manyetik Nanopartiküller Kullanılarak Nanoteknoloji ile Geliştirilmiş Biyoremediasyon ile Temizlenmesi" başlıklı bir proje yürütülüyor. Projenin ANAS tarafında Katkı Maddeleri Kimya Enstitüsü'nden Prof. Dr. Parvin Mammodva, TÜBİTAK tarafında ise İTÜ Kimya-Metalurji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü'nden Doç. Dr. Duygu Ağaoğulları görev yapıyor.

Nanoteknolojik ve Biyolojik Yöntemlerin Gücü

Doç. Dr. Duygu Ağaoğulları, projenin amacının petrolle kirlenmiş deniz suyu ve toprağın manyetik nanopartiküller ve mikroorganizma ekme yöntemiyle verimli bir şekilde temizlenmesi olduğunu belirtti. Ağaoğulları, "Hem doğal olarak mikroorganizmaları kullanarak biyoremediasyon yapıyoruz hem de 1 ile 100 nanometre arasında bulunan nanopartikülleri bu sistemle kombine ederek deniz suyundaki petrolün küçük moleküllere parçalanmasını sağlıyoruz. Mıknatıslama tekniğiyle de parçalanmış molekülleri deniz yüzeyinden hızlıca toplayarak çok daha hızlı ve geri dönüşümlü bir yöntem geliştirdik" dedi.

Ağaoğulları, petrol sızıntılarının ekosistem üzerinde büyük zararlar yarattığını ve bu projenin bu zararları en aza indirmeyi hedeflediğini vurguladı. "Ekolojik olarak petrol sızıntıları planktondan kabuklulara kadar pek çok canlıya zarar veriyor. Ayrıca turizm ve balıkçılık gibi faaliyet alanlarını da olumsuz etkiliyor. Petrolün toprağa ve kumsallara yayılması tarımsal faaliyetlere de zarar veriyor. Biz, petrolün zararını sadece denizde değil, tüm ekosistemde görüyoruz" dedi.

Çevre Dostu ve Yenilikçi Çözümler

Projede, çevreye ve insan sağlığına zararsız olduğu kanıtlanan demir bazlı nanopartiküller üretildi. Bu nanopartiküller, doğayla uyumlu koruyucu tabakalarla kaplandı. Ağaoğulları, "Mikroorganizmaları partikül yüzeylerine tutturup alınmış örnekler üzerinde çalışacağız. Amaç, manyetik nanopartikülleri kullanarak tekrarlı ve sürekli bir sistem oluşturmak" şeklinde konuştu.

Halihazırda kullanılan yöntemlerin dezavantajlarına değinen Ağaoğulları, yakma yönteminin uçucu bileşiklerin tarım alanlarına zarar verebileceğini, kimyasal dağıtıcıların deniz ve toprağı kimyasal maddelerle tanıştırdığını ve bunun da mikroorganizmaların yaşamsal alanlarına zarar verdiğini belirtti. Ağaoğulları, üzerinde çalıştıkları yöntemin mevcut yöntemlerden en az dört kat daha hızlı ve geri dönüştürülebilir olduğunu ifade etti.

Geleceğe Umutla Bakış

Ağaoğulları, projelerinin 2 yıl içinde tamamlanarak tamamen ispatlanmasını hedeflediklerini söyledi. "Petrolle kirlenmiş deniz suyu ve toprak örneklerini alıp manyetik nanopartiküllerle tanıştırdıktan sonra tekrarlı kullanımları ve verimliliği üzerine birçok deneme gerçekleştireceğiz. Bunu, Azerbaycan'da bulunan Katkı Maddeleri Kimya Enstitüsü ile birlikte yapacağız" dedi.

İTÜ ve ANAS'ın ortak çabası, petrol kirliliğinin bertarafı için alternatif bir yöntem oluşturmayı amaçlıyor. Bu yenilikçi proje, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir çözümler sunarak ekosistemlerin daha hızlı iyileşmesini sağlayabilir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *