ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ekin Akoğlu, balıkçılık sektörünün karbon salımına dikkat çekti. Akoğlu, Türkiye’de her 1 kilogram balık için 2,5-3 kilogram karbon salındığını belirtti. Bu oranın stokların azalmasıyla daha da yükseleceğini söyledi. Akoğlu, karbon salımını azaltmak için doğayla dost avlanma yöntemlerine geçilmesi gerektiğini vurguladı.
Gıda sektörü karbon emisyonunun yüzde 30’undan sorumlu
Avrupa Komisyonu’nun verilerine göre, gıda sektörü küresel karbon emisyonunun yüzde 25 ila yüzde 30’unu oluşturuyor. Bu emisyonun yüzde 4’ü ise balıkçılıktan kaynaklanıyor. Akoğlu, Türkiye’de 15 bin av teknesi ve 35 bin balıkçı olduğunu aktardı. Akoğlu, son yıllarda yakalanan balık miktarının 200 bin ton civarında olduğunu, bunun yüzde 60’ının hamsi olduğunu söyledi. Akoğlu, denizlerdeki en önemli türün hamsi olduğunu, bunun yanında sardalya, palamut, çaça, istavrit, lüfer, kolyoz ve mezgit gibi balıkların da avlandığını belirtti. Akoğlu, iç sularda ise inci kefali ve sazangillerin öne çıktığını ifade etti. Akoğlu, bazı türlerin ise av içinde görülmediğini, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu kaydetti. Akoğlu, bu türleri uskumru, kılıç balığı, yılan balığı, mavi yüzgeçli orkinos ve Akdeniz midyesi olarak sıraladı.
Karbon salımı denizleri ısıtıyor ve asitlendiriyor
Akoğlu, balıkçılık faaliyetlerinin karbon salımına neden olduğunu, bunun da denizlerin ısınmasına ve asitlenmesine yol açtığını anlattı. Akoğlu, “Dünyada 1 kilogram balık için 1 ila 5 kilogram karbondioksit salınıyor. Ton balığı için bu 6-7 kilograma çıkıyor. Endüstriyel balıkçılık en çok karbon salan yöntem. Troller ve gırgır tekneleri çok fazla karbon salıyor.” dedi. Akoğlu, karbon salımının deniz canlılarını orta ve uzun vadede etkileyeceğini söyledi. Akoğlu, “Denizler ısınıyor ve asitleniyor. Bu da midye, karides gibi kabuklu canlıları zorluyor. Kabukları eriyor, yaşamları tehlikeye giriyor.” diye konuştu.
Deniz ekosistemi kırılganlaşıyor
Akoğlu, küresel ısınma ve okyanus asitlenmesinin 2050’den önce deniz canlılarının popülasyonlarını azaltacağını belirtti. Akoğlu, bu iki faktörün yanında kirlilik, yabancı türler ve avcılık baskısının da deniz ekosistemini bozduğunu ifade etti. Akoğlu, “Deniz canlıları bu değişime uyum sağlayamıyor. Deniz ekosistemi çok kırılgan bir halde. Artık çok küçük bir etki bile sistemi çökertebilir.” dedi. Akoğlu, balıkçılık sektörünün de gıda arzının azalmasıyla karşı karşıya olduğunu söyledi. Akoğlu, bu durumun karbon salımını daha da artıracağını, bu nedenle doğayla dost avlanma yöntemlerinin benimsenmesi gerektiğini vurguladı.