Azerbaycan, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir adım atarak, sera gazı emisyonlarını azaltma hedeflerini güçlendirmek için kolları sıvadı.
Eski Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığını kazanan bu ülke, ulusal iklim taahhütlerini yeniden gözden geçirme sürecine girdi.
Yenilenen Taahhütler ve Küresel Hedefler
COP29 Başkanı ve aynı zamanda Ekoloji ve Doğal Kaynaklar Bakanı olan Muhtar Babayev, Azerbaycan’ın, bu yılki Birleşmiş Milletler iklim değişikliği müzakerelerine ev sahipliği yapacağını ve bu vesileyle emisyon azaltım hedeflerini güçlendireceğini duyurdu. Ülkenin ekonomisi büyük ölçüde petrol ve doğalgaz sektörlerine dayanmakta olup, mevcut hedefler 1990 seviyelerine göre 2030 yılına kadar %35 ve 2050 yılına kadar %40 emisyon azaltımını öngörüyor. Ancak bu hedefler, bilim insanlarının iklim değişikliğinin en kötü etkilerinden kaçınmak için 2050 yılına kadar net sıfır emisyon seviyesine ulaşılması gerektiğini belirttiği küresel hedeflerin oldukça altında kalıyor.
Babayev, Londra’da düzenlenen Financial Times konferansında yaptığı konuşmada, “Bu, Azerbaycan için olduğu kadar diğer tüm ülkeler için de iyileştirilmiş Ulusal Katkı Beyanlarını (NDC) bu yıl Kasım ayında Bakü’de hazırlayıp duyurmak için bir fırsat” ifadelerini kullandı. Babayev’in bu açıklaması, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) Genel Sekreteri Simon Stiell’in, tüm ülkelere 2030 emisyon azaltım hedeflerini güçlendirmeleri ve iklim finansmanını artırmaları çağrısında bulunduğu bir dönemde geldi. Stiell, ülkelerin yeni iklim planları ve 2030 hedeflerinin, Paris Anlaşması kapsamında bilimin talep ettiği şekilde, bu yüzyılda küresel sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlandırma hedefine uygun olup olmadığını belirleyeceğini vurguladı.
Bu hafta Kopenhag’da gerçekleşecek olan iklim bakanları toplantısında, Stiell ve diğer ülke temsilcileri, iklim değişikliğiyle mücadelede atılacak adımları ve finansman mekanizmalarını ele alacaklar. Azerbaycan’ın bu adımı, küresel iklim eylemi için önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor ve diğer ülkeler için de bir örnek teşkil edebilir.
