Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu'nun yaptığı uyarılar, bölgedeki deniz ekosisteminin ciddi bir tehlike altında olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Küresel ısınmanın doğrudan etkisiyle deniz suyu sıcaklıklarındaki artış, Akdeniz'in biyolojik çeşitliliğini tehdit ederken, yerli türlerin yerini istilacı türler almaya başladı.
Sıcaklık Rekorları Kırılıyor
Antalya'da deniz suyu sıcaklığının 31-32 derecelere ulaşması, bölge için yeni bir rekor. Prof. Dr. Gökoğlu, bu durumun Akdeniz'in tropikleşmesinin bir göstergesi olduğunu belirtiyor. Geçmiş yıllara göre daha erken başlayan ve daha uzun süren sıcaklık artışı, deniz ekosistemini olumsuz etkiliyor. Kış aylarının sıcak geçmesi, ani yağışlar ve fırtınalar ise iklimde yaşanan değişimin bir diğer kanıtı.
Kızıldeniz'den Gelen Tehdit
Yükselen sıcaklıklar, denizdeki tüm canlılar için ciddi bir risk oluşturuyor. Bazı türler bu duruma adapte olamazken, bazıları ise tamamen yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Özellikle kıyısal bölgelerde yaşayan türler, sıcaklık artışından en çok etkilenenler arasında.
Prof. Dr. Gökoğlu, bölgedeki balık türlerinde gözle görülür bir değişim olduğunu vurguluyor. Yerli türlerin popülasyonları azalırken, Kızıldeniz'den gelen istilacı türler kıyısal alanlarda hakim olmaya başladı. Eskiden sıkça görülen ispari ve mercan balıklarının yerini balon balıkları, kılkuyruk mercan gibi türler aldı. Bu durum, deniz ekosistemindeki dengenin bozulduğunu gösteriyor.
Posedonya Çayırları Yok Oluyor
Akdeniz'in akciğerleri olarak bilinen Posedonya çayırları da sıcaklık artışından olumsuz etkileniyor. Bu çayırlar, birçok deniz canlısı için hem besin kaynağı hem de üreme alanı. Ancak yükselen sıcaklıklar ve kirlilik nedeniyle Posedonya çayırları hızla yok oluyor. Bu durum, deniz ekosistemi için büyük bir kayıp.
Çözüm İçin Vakit Yok
Prof. Dr. Gökoğlu, bu sorunun çözümü için öncelikle küresel ısınmanın önlenmesi gerektiğini vurguluyor. Fosil yakıtlardan vazgeçilmesi, ormanlık alanların korunması ve denizlere daha fazla tatlı su verilmesi gibi önlemler alınması gerekiyor. Akarsulara yapılan barajların daha verimli kullanılması ve kirliliğin önlenmesi de çözümün bir parçası.
