Marmaris’in doğal güzelliklerle dolu Adaköy Mahallesi’nde planlanan ulaşım amaçlı iskele projesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ÇED sürecini başlatmasıyla birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) gündemine taşındı.
CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan, projenin bilimsel dayanaklarını ve gerekçelerini sorgulayarak, konuyu parlamentoya taşıdı.
Doğal Sit Alanına Yapılaşma Tehdidi
Adaköy, Marmaris’in koruma altındaki nadide bölgelerinden biri olarak biliniyor. Milli Park, Önemli Doğa Alanı, 2. Derece Doğal Sit Alanı, Yat turu Güzergahı, Arkeolojik Sit Alanı ve Orman Alanı gibi çeşitli statülerle korunan bu bölge, şimdi ise bir iskele projesiyle karşı karşıya. Proje, Kiler Gayrimenkul Yatırım Ortakları A.Ş. tarafından 6 milyon lira bedelle gerçekleştirilmesi planlanıyor. Ancak, bölgenin doğal ve tarihi dokusuna zarar verebilecek bu girişim, çevre aktivistleri ve yerel halk tarafından endişeyle karşılanıyor.
Özcan, projenin çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) sürecinin başlamasının ardından, bölgenin doğal güzelliklerinin zarar göreceğini ve yapılaşmanın bölgeye “adeta bir hançer saplamak” anlamına geleceğini ifade etti. Ayrıca, projenin ön izninin verilme gerekçelerinin kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini vurguladı.
Turizm Alanı ve Zeytinliklere Tehdit
1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı’na göre, iskele geri sahasında yer alan 1,38 hektarlık bir turizm alanı planlanmış durumda. Bu alan, planlama alanının yaklaşık %43,90’ını kapsıyor ve şirketin buraya otel ve günübirlik tesis yapmayı planladığı belirtiliyor. Ancak, bu durum mevcut zeytinlikler için bir tehdit oluşturuyor ve mevzuata aykırılık teşkil ediyor.
Özcan, Kiler GYO A.Ş.'nin bağlı olduğu holdingin siyasi bağlantılarının bu projede etkili olup olmadığını sorgularken, Muğla’nın doğal güzelliklerini koruma ve ranta karşı durma konusunda tüm Muğlalıların birlikte hareket etmesi gerektiğini belirtti.
Bu gelişmeler ışığında, Adaköy’ün geleceği ve bölgenin doğal dokusunun korunması konusunda ciddi endişeler bulunuyor. Projenin ilerleyişi, hem yerel halkın hem de çevre savunucularının yakın takibinde olacak.