Küresel ısınma, aşırı avlanma ve kirlilik gibi faktörler, dünya genelindeki balık stoklarını tehdit ediyor. Bu durum, besin zincirini ve deniz ekosistemlerini olumsuz etkilerken, balıkçılık sektörünü de zorluyor. Son yapılan araştırmalar, yetiştiriciliğin ilk kez avcılığı geçtiğini gösteriyor.
Balık Biyoçeşitliliğindeki Düşüş
Prof. Dr. Sinan Mavruk'a göre, dünya genelinde yaklaşık 37 bin balık türü bulunuyor ve bunların büyük bir kısmı denizlerde yaşıyor. Ancak, aşırı avlanma, habitat kaybı ve iklim değişikliği gibi faktörler, balık biyoçeşitliliğini ciddi şekilde tehdit ediyor. Özellikle Akdeniz gibi kapalı denizler, aşırı avlanma baskısı altında ve balık stokları hızla azalıyor.
Aşırı Avlanmanın Etkileri
En çok avlanan balık türleri arasında Peru hamsisi, çizgili palamut ve sardalya gibi küçük pelajik türler yer alıyor. Bu türler, besin zincirinin alt halkalarında yer aldıkları için ekosistem için büyük öneme sahip. Ancak aşırı avlanma, bu türlerin popülasyonlarını tehdit ediyor ve besin zincirini bozuyor.
Yetiştiricilik Artıyor, Avcılık Azalıyor
Son yıllarda, balık talebinin artmasıyla birlikte balık yetiştiriciliği de hızla gelişmeye başladı. Yapılan araştırmalar, yetiştiricilikten elde edilen balık miktarının ilk kez avcılığı geçtiğini gösteriyor. Bu durum, balıkçılık sektöründe önemli bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor.
Akdeniz'de Kritik Durum
Akdeniz, aşırı avlanma, kirlilik ve iklim değişikliği gibi birçok sorunla boğuşuyor. Bölgedeki balık stoklarının yüzde 60'ından fazlası aşırı avlanma nedeniyle tehlike altında. Ayrıca, kıyısal bölgelerde yaşanan kirlilik ve alg patlamaları da balık varlığını olumsuz etkiliyor.
Çözüm Yolları