Ankara Devlet Opera ve Balesi (ADOB), Nikos Kazancakis'in ölümsüz eseri "Zorba"yı sahneye taşıyarak izleyicileri unutulmaz bir yolculuğa çıkardı.
Mikis Theodorakis'in büyüleyici bestesi, Lorca Massine'nin etkileyici koreografisi ve librettosuyla birleşerek Yunan kültürünün tüm zenginliğini gözler önüne serdi.
Sirtaki'nin Coşkusu ve Hüznü
Eserin en dikkat çekici özelliklerinden biri, Zorba'nın özgürlükçü ruhunu ve yaşam sevincini yansıtan sirtaki dansı oldu. Bu dans, eserin dramatik yapısını desteklerken izleyicileri hem hüzünlendiriyor hem de coşku dolu anlar yaşatıyor. Şef Sunay Muratov yönetimindeki ADOB Orkestrası ve Ivan Pekhov'un yönettiği ADOB korosu, Theodorakis'in müziğini yeniden yorumlayarak esere canlılık kattı.
Karakterlerin Derinliği ve Sahne Büyüsü
Eren Keleş'in Zorba karakterindeki karizmatik ve hırslı performansı, İlhan Durgut'un John karakterindeki naifliği ve Sultan Erol'un Marina karakteriyle olan uyumu, eserin karakter derinliğini gözler önüne serdi. Fuat Gök'ün ışık tasarımı, eserin duygusal geçişlerini güçlendirirken bale sanatçılarının disiplinli ve tutkulu performansları izleyicileri büyüledi.
Yunan Kültürünün Canlı Yansıması
Theodorakis'in senfonik öğelerle geleneksel Yunan halk müziğini harmanlayan bestesi, Zorba'nın Dionysosçu ruhunu ve Kazancakis'in eserinin canlılığını sahneye taşıdı. Sirtaki dansı ise Theodorakis'in müziğiyle bütünleşerek Zorba'nın özgür ruhunu ve yaşama sevincini yansıttı. Tülay Şimşek tarafından tasarlanan kostümler, Yunan kültürünü ve dönemin estetiğini yansıtarak karakterlerin kişiliklerini ve hikâyenin geçtiği dönemi gözler önüne serdi. Başarılı dekor tasarımı ise Yunan adalarının sıcak ve canlı atmosferini sahneye taşıdı.