İzmir’in Ödemiş ilçesindeki tarihi Birgi Mahallesi’nde yaşayan Gülfer Keskin (66), matematik öğretmenliği kariyerinin son yıllarında ipek böcekçiliğine ilgi duymaya başladı. Emekli olduktan sonra köşesine çekilmek yerine, ipekle olan bağını hobi olmaktan çıkararak yeni bir iş alanına dönüştürdü. Şimdi, ürettiği yüzde 100 ipek ürünlerle hem Türkiye’de hem de dünya genelinde tanınan bir girişimci haline geldi.
Doğal İpeğin Gücü ve Tasarımla Buluşması
Gülfer Keskin, ipek böceklerinden elde edilen ipliklerle şal, fular, kimono, peştamal, kırlent ve daha birçok ürün üretiyor. Açtığı dokuma atölyesinde, ürünlerini tamamen doğal boyalar kullanarak tasarlıyor. “Satılabilir ürün üretmek bu işin en önemli kısmı,” diyen Keskin, geleneksel dokuma tekniklerini modern tasarımlarla birleştirerek hem bireysel hem de uluslararası müşterilere hitap ediyor. Özellikle Amerika ve İngiltere gibi ülkelere gönderdiği kimonolar, büyük ilgi görüyor.
Hikayesini “50 yaşında hobim, 60 yaşında ise işim oldu,” şeklinde özetleyen Keskin, ipek böcekçiliğine olan tutkusunun çocukluğuna dayandığını belirtiyor. Annesinin ürettiği eski ipek ürünlerini hala kullandığını söyleyen girişimci, bu mirası modern bir yaklaşımla yeniden canlandırıyor.
“İpek İnsan Teniyle En Uyumlu İplik”
Keskin, ipek böceği yetiştiriciliğinin artırılması gerektiğine dikkat çekerek, “Küçük Menderes Havzası, ipek böcekçiliği açısından tarihi bir öneme sahip. Geçmişte buradan 17 ton yaş koza gönderilirmiş. Bugün de bu geleneği devam ettirmek gerekiyor,” diyor.
İpeği bir tutku olarak tanımlayan Keskin, doğal boyama yöntemlerini tercih ederek çevre dostu üretim yapıyor. “İpek insan teniyle en uyumlu ipliktir ve tamamen doğaldır. Kimyasal kullanmak yerine geleneksel yöntemlerle üretim yapmayı tercih ediyorum. İpekle çalışmak başta zor gibi görünse de çok keyifli,” ifadelerini kullanıyor.