İzmir Körfezi'nde sık sık görülen ve halk arasında “deniz marulu” olarak bilinen alg patlaması, bu kez İnciraltı sahilini kapladı. Daha önce Bostanlı ve Karşıyaka kıyılarında da görülen bu durum, özellikle Çakalburnu Dalyanı’nın bazı bölümlerinde yoğunlaşarak dikkat çekici bir hal aldı. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, bu durumun Körfez'in ciddi bir kirlilik sorunu yaşadığını ortaya koyduğunu vurguladı.
"Deniz Masmavi Olabilir, Yeter Ki Arıtmalar Çalışsın"
Prof. Dr. Doğan Yaşar, deniz marulunun doğal bir süreç olmadığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Bu görüntüler, Körfez'in doyuma ulaştığını ve kirlilik yükünün artık taşınamayacak noktaya geldiğini gösteriyor. 2012 yılından bu yana deniz marulu patlamalarını sıkça görmeye başladık. Oysa 2002'de Büyük Kanal Projesi kapsamında tüm arıtmaların çalışmaya başlamasıyla İzmir Körfezi tertemiz hale gelmişti. Ancak uyarılarımıza rağmen arıtmalar tam kapasite çalıştırılmadı. Bugün geldiğimiz noktada Körfez, tüm zamanların en kötü halini yaşıyor."
Yaşar, özellikle 2020 yılından sonra deniz marullarının yılın neredeyse her ayında görülmeye başlandığını belirtti. Küresel ısınmanın bu durumu tetikleyebileceğini, ancak esas nedenin kirlilik olduğunu ifade eden Yaşar, "Deniz eğer temizse, sıcaklık artsa da masmavi kalır. Belediyelerin çevre denetimlerini artırarak fabrikalardan düzenli su örnekleri alması gerekiyor. Arıtma tesisleri tam kapasite devreye alındığında, sadece bir yıl içinde Körfez tekrar eski ihtişamına kavuşabilir" dedi.
"Kirlilik İzmir’in Ekonomisine Zarar Veriyor"
Deniz kirliliğinin İzmir’in ekonomik potansiyelini de olumsuz etkilediğine dikkat çeken Yaşar, İzmir Körfezi'nin balıkçılık açısından Akdeniz'in en değerli bölgesi olduğunu belirtti. Yaşar, “Dünyada kuş cenneti ve jeotermal zenginliğiyle bu kadar eşsiz bir şehir yok. Ancak kirlilik, bu büyük potansiyelin değerlendirilmesine engel oluyor. Körfezi temizlemeden ekonomik fayda sağlamak imkânsız” diye konuştu.
Deniz yüzeyindeki fitoplankton patlamalarının, oksijen seviyesini hızla düşürdüğünü ve bu durumun balık ölümlerine yol açabileceğini belirten Yaşar, "Yüksek sıcaklık avantaj olabilir, ancak aşırı kirlilikle birleştiğinde ekosistemi felç edebilir. Eğer önlem alınmazsa bu yaz da toplu balık ölümleri görebiliriz", şeklinde uyarıda bulundu.
Uzmanlar, Körfez’i eski günlerine döndürebilmek için arıtma tesislerinin tam kapasite devreye alınması ve düzenli çevre denetimlerinin şart olduğunu vurguluyor.
