Hollanda'da uzun süredir depresyon tedavisi gören ve ötanazi hakkı talep eden 29 yaşındaki Zoraya ter Beek, 22 Mayıs'ta hayatına son verdi.
Beek'in fiziksel olarak sağlıklı olmasına rağmen ruhsal sorunları nedeniyle ötanazi talebinin kabul edilmesi, dünya genelinde büyük tartışmalara yol açtı.
Depresyonla Mücadelesi ve Ötanazi Kararı
Zoraya ter Beek, yıllardır depresyonla mücadele ettiğini ve gördüğü tedavilerin sonuç vermediğini ifade ederek ölmek istediğini dile getirmişti. Fiziksel bir sağlık sorunu bulunmayan Beek'in ötanazi talebi, depresyon hastalarına bu hakkın verilmesi konusunda etik tartışmaları yeniden alevlendirdi.
"İnsancıl" Bir Veda
Beek'in bir arkadaşı, genç kadının "insancıl" bir şekilde hayatına veda ettiğini belirtti ancak ölüm yöntemi hakkında ayrıntı vermedi. Beek'in ölümü sırasında yanında erkek arkadaşının da olduğu öğrenildi.
Ötanazi Tartışmaları ve Hollanda'daki Uygulama
Hollanda, 2001 yılında ötanaziyi yasallaştıran ilk ülke olmuştu. O günden bu yana ötanazi, ülkede giderek daha yaygın bir seçenek haline geldi. 2022'de Hollanda'da 8.720 ötanazi ölümü gerçekleştiği bildirildi. Şubat ayında ise 93 yaşındaki eski Hollanda Başbakanı Dries van Agt ve eşi de ötanazi ile yaşamlarına son vermişti.
Tartışmalar Devam Ediyor
Zoraya ter Beek'in ölümü, ötanazinin hangi koşullarda uygulanması gerektiği ve özellikle ruhsal sağlık sorunları yaşayan kişilere ötanazi hakkının verilip verilmemesi gerektiği konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Birçok kişi, depresyon gibi tedavi edilebilir bir hastalık nedeniyle ötanaziye izin verilmesinin etik olmadığını savunuyor. Ancak bazıları ise, kişinin kendi hayatı üzerinde karar verme hakkına saygı duyulması gerektiğini ve dayanılmaz acı çekenlerin ötanazi seçeneğine sahip olmasının önemli olduğunu düşünüyor.