İzmir’in Aliağa ilçesinde bulunan Gemi Söküm Merkezi ile ilgili önemli bir gelişme yaşandı. Emlak Konut GYO A.Ş’ye ait olan arsa parsellerinin, Aliağa Belediyesi’nin iştiraki olan Aliağa Belediyesi Petrol A.Ş tarafından satın alındığı açıklandı. 28 Şubat 2025 itibariyle gerçekleşen devir işlemi, bölgedeki gemi geri dönüşüm sektörü açısından yeni bir dönemi başlatırken, kamuoyunda da geniş yankı uyandırdı.
Gemi Söküm Sürecine Tepkiler Büyüyor
Aliağa’da yıllardır tartışmalara konu olan gemi söküm faaliyetleri, çevresel ve halk sağlığı açısından oluşturduğu riskler nedeniyle tepkilere neden olmaya devam ediyor. TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, konuya ilişkin bir basın açıklaması yaparak gemi söküm sürecinde usulsüzlükler, çevresel denetim eksiklikleri ve işçi sağlığı açısından riskler bulunduğunu belirtti.
Kurul adına konuşan Dönem Sekreteri Aykut Akdemir, "Gemi söküm tesislerinin faaliyetleri, denetimsizlik nedeniyle çevre ve halk sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor. İşçi güvenliği açısından da büyük riskler barındıran bu tesislerde, uluslararası standartlara uygun önlemler alınmalıdır" dedi. Akdemir ayrıca, Aliağa Belediyesi’nin bu alanı hangi amaçla satın aldığına dair henüz resmi bir açıklama yapmadığını vurgulayarak, sürecin takipçisi olacaklarını belirtti.
Denetimsiz Gemi Söküm Faaliyetleri Durdurulmalı
TMMOB yetkilileri, Aliağa’daki gemi söküm faaliyetlerinin uluslararası çalışma ve çevre standartlarına uygun hale getirilmesi gerektiğini savunurken, denetimsiz ve çevreye zarar veren uygulamaların tamamen durdurulmasını talep etti. Akdemir, bölgedeki sanayi tesislerinin çevresel yük kapasitesini aştığını ve bilimsel raporların bu durumu desteklediğini ifade ederek, gemi söküm işlemlerinin sıkı bir denetime tabi tutulması gerektiğini belirtti.
Aliağa Belediyesi tarafından gerçekleştirilen bu satın alımın, bölgedeki gemi geri dönüşüm sektörüne nasıl bir etkisi olacağı ve mevcut gemi söküm tesisleriyle ilgili nasıl bir yol izleneceği önümüzdeki günlerde netleşecek. Yetkililer, kamuoyunun endişelerini giderecek şeffaf bir bilgilendirme süreci başlatılması gerektiğini vurguluyor.
