Bolu’da bulunan Grand Kartal Otel’de çıkan yangın, birçok aile için trajediye dönüştü. İzmir’den tatile giden Altın ailesinden Dr. Öğretim Görevlisi Kübra Tonguç Altın ve kızı Alya Altın, yangında hayatını kaybederken, baba Hilmi Altın yaşadığı korku dolu anları ve büyük kaybını anlattı. Soma’da son yolculuklarına uğurlanan anne ve kızı için yapılan cenaze töreninde acılı baba, bir yandan eşinin bir yandan kızının tabutuna sarılarak güçlükle ayakta durdu.
“Yangın Var!” Sözleriyle Başlayan Kabus
Hilmi Altın, olay günü sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, yaşananları detaylı bir şekilde anlattı. Eşi Kübra Altın’ın "Hilmi kalk, yangın var, bize yetiş!" sözleriyle uyandığını belirten baba, kızını ve eşini odadan çıkarken gördüğünü ancak aralarındaki saniyelik fark nedeniyle onları kaybettiğini ifade etti. Yoğun dumandan dolayı merdivenleri bulmakta zorlandığını belirten Altın, kurtulma çabalarının ardından bir grup insanla bir odaya sığındıklarını söyledi.
Altın, “Odadakilerle birlikte önce çocukları, sonra kadınları, en son da erkekleri çarşaflarla aşağı indirmeye karar verdik. Ancak sıra bana geldiğinde çarşaf koptu. Kendimi 8. kattan 5. kattaki sundurmaya doğru sırt üstü bıraktım ve bir yatağın üzerine düştüm” dedi. Kurtulur kurtulmaz eşini ve kızını aramaya gittiğini söyleyen acılı baba, onları hiçbir yerde bulamadığını belirtti.
“Bu Bir Talihsizlik Değil, Göz Göre Göre Gelen Bir Katliamdı”
Altın, olay sırasında otelde yaşananları “can pazarı” olarak nitelendirdi ve şu ifadeleri kullandı: “Kızımı canından çok seven eşim, son nefesinde dahi kızımızı bırakmadı. Ancak bu bir talihsizlik değildi. Bizlere otelde resmen ‘ölümden ölüm beğen’ denildi. İnsanların kurtulması için ellerinden geleni yapan herkese minnettarım. Ancak bu olayın sorumlularının hak ettiği cezayı alması için var gücümle savaşacağım.”
Altın, kendilerine destek olan herkese teşekkür ederek sözlerini şu şekilde tamamladı: “Allah, bu acıyı yaşayan herkese sabır versin ve suçlular adalet önünde hak ettiği cezayı çeksin. Umarım bu, ülkemizde yaşanan son büyük acı olur.” Bu trajik olay, güvenlik önlemlerinin önemini bir kez daha gündeme getirdi.
