Samsun, 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü vesilesiyle, yerel tiyatro sanatının gelişimine katkı sağlayacak projelerin paylaşılması için belediye başkan adaylarına önemli bir çağrıda bulundu.
Düşevi Oyuncuları’nın Genel Sanat Yönetmeni Cem Kaynar tarafından yapılan bu çağrı, adayların sosyal medya platformlarını kullanarak tiyatro ile ilgili plan ve projelerini kamuoyu ile paylaşmalarını istiyor.
Tiyatro Sanatına Destek Beklentisi
Cem Kaynar, yaptığı açıklamada, belediye başkan adaylarının, eğer daha önce görev yapmışlarsa, tiyatro sanatına yönelik gerçekleştirdikleri çalışmaları; eğer ilk defa aday oluyorlarsa, tiyatro ile ilgili hayata geçirmeyi düşündükleri projeleri 27 Mart’ta sosyal medya üzerinden duyurmalarını talep etti. Kaynar, bu sayede tiyatro emekçilerinin, öğrencilerin, işletmecilerin ve bu alanda dolaylı yollardan geçimini sağlayan binlerce insanın, kendilerine sunulan projeleri değerlendirme şansı bulacağını ve bu doğrultuda daha bilinçli kararlar verebileceklerini belirtti.
Bu çağrı, tiyatro sanatının sadece bir eğlence aracı olmadığını, aynı zamanda toplumsal ve kültürel bir değer olduğunu vurgulayan bir yaklaşımı temsil ediyor. Adayların, tiyatro sanatına verdikleri önemi ve bu alanda yapacakları yatırımları açıkça ortaya koymaları bekleniyor. Samsun’daki tiyatro toplulukları ve sanatseverler, adayların bu konudaki tutum ve projelerini merakla bekliyorlar.
Bu girişim, yerel yönetimlerin kültür ve sanat faaliyetlerine verdiği desteğin, toplumun sosyal ve kültürel gelişiminde ne kadar önemli olduğunun altını çiziyor. Tiyatro, bir toplumun düşünce yapısını, estetik anlayışını ve sosyal duyarlılığını geliştiren önemli bir araç olarak görülüyor. Bu nedenle, belediye başkan adaylarının tiyatro ile ilgili projelerini ve vizyonlarını paylaşmaları, Samsun’da yaşayan herkes için büyük bir önem taşıyor.
Samsunlular, 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nde, adayların tiyatro sanatına dair vaatlerini ve projelerini değerlendirme fırsatı bulacaklar. Bu, hem tiyatro sanatının geleceği hem de yerel yönetimlerin kültür-sanat politikaları açısından bir dönüm noktası olabilir.
