Ege Bölgesi’nin tarih kokan kasabalarından Birgi’de yer alan Çakırağa Konağı, Osmanlı dönemine ait günlük yaşam izlerini taşıyan ve geleneksel Türk mimarisinin en nadide örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor. 1761 yılında, zengin tüccar Çakıroğlu Mehmet Bey tarafından yaptırılan bu konak, hem mimarisi hem de hikayesiyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Osmanlı Mimarisi ile Donatılmış Üç Katlı Yapı
Yüksek duvarlarla çevrili ve çiçeklerle süslü geniş bir bahçenin sonunda yer alan Çakırağa Konağı, üç kattan oluşuyor. Alt kat, taşlık, mutfak, ahır ve misafir bekleme odasından oluşurken, ikinci kat kışlık olarak kullanıldığından daha korunaklı inşa edilmiştir. Odaların tümü geniş bir sofaya açılır ve şömine ile ısıtılır. Konağın içindeki duvar ve tavan süslemeleri, ince işçilikle yapılmış kalem işleri ve ahşap oymacılığı ile dikkat çekerken, misafir odalarında yıkanma alanlarının bulunması dönemin misafirperverliğine ışık tutmaktadır.
Merdiven kapağı açılarak çıkılan üçüncü kat ise yazlık olarak kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Bu kat, daha aydınlık ve süslemeler bakımından daha zengin detaylara sahiptir. Konağın en ilginç detaylarından biri ise duvarlardaki resimlerdir. Çakıroğlu Mehmet Bey, İzmirli ve İstanbullu eşlerinin memleket özlemlerini hafifletmek için duvarlara İzmir ve İstanbul’un o dönemdeki görünümlerini resmettirmiştir. Bu duvar resimleri, dönemin sanat anlayışını yansıttığı gibi tarihi belgeler niteliği taşımaktadır.
Tarihi Koruma ve Restorasyon Çalışmaları
Çakırağa Konağı, yıllarca harap durumda kaldıktan sonra 1977 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilmeye başlanmıştır. 1983 yılında konağın çevresi kamulaştırılarak mimari dokunun korunması sağlanmıştır. 1993 yılında Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile İzmir Röleve ve Anıtlar Müdürlüğü’nün çalışmaları sonucunda birinci dönem restorasyonu tamamlanmıştır. İç düzenleme ve teşhir işlemleri ise İzmir Arkeoloji Müzesi ve Ödemiş Müzesi iş birliği ile gerçekleştirilmiştir.