Türkiye’nin Yeşil Geleceği: Girişimcilerin Yükselişi

Türkiye, çevre dostu teknolojiler ve sürdürülebilir çözümler geliştiren girişimciler için bir umut ışığı olmaya devam ediyor.

Türkiye, çevre dostu teknolojiler ve sürdürülebilir çözümler geliştiren girişimciler için bir umut ışığı olmaya devam ediyor. 

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’ın açıklamalarına göre, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynayan bu girişimler, artık dünya genelinde finansal desteklere daha kolay erişebiliyor. Mandal, genç girişimcilerin artık lise düzeyinde bile ekosisteme katıldığını ve teknoloji tabanlı girişimlerin hızla büyüdüğünü belirtti.

Girişimcilikte Yeni Dönem

Geçmişte büyük sermayeler gerektiren girişimcilik alanında artık fikirlerin gücü öne çıkıyor. Mandal, doğru zamanlama, yol haritası ve mentorlukla, az sermaye ile de büyük başarıların elde edilebileceğini vurguluyor. TÜBİTAK’ın BİGG Programı kapsamında, şu anda 2 bin 800 civarında girişimciye destek verildiğini ve bu yıl itibarıyla destek miktarını 900 bin liraya çıkardıklarını ifade etti. Yeni bir modele geçiş yapan TÜBİTAK, artık projeleri yatırım gibi destekleyerek, girişimcilerin şirketlerine yüzde 3 hisse ile ortak oluyor.

İklim Değişikliğiyle Mücadelede Girişimcilik

Mandal, iklim değişikliği odaklı girişimlere olan ihtiyacın artacağını ve bu alanda başarılı olan teknoloji fikirlerinin hızlandırıcı eğitimlerle desteklendiğini söyledi. Türkiye’de 147 hızlandırıcı bulunuyor ve bu eğitimler sonrasında TÜBİTAK ve KOSGEB gibi kurumlardan destekler sağlanıyor. TEKNOFEST gibi etkinliklerin de girişim ekosisteminin büyümesine katkıda bulunduğunu belirten Mandal, Türkiye’nin unicorn’larının sayısının artacağını ve biyoteknoloji, gıda, enerji ve mobilite alanlarında Turcorn’ların hızla çoğalacağını öngörüyor.

Bu gelişmeler, Türkiye’nin yeşil ve sürdürülebilir bir geleceğe doğru ilerlediğinin ve girişimciliğin her zamankinden daha fazla teşvik edildiğinin göstergesi. Gençlerin ve tecrübeli girişimcilerin, ülkenin teknolojik ve çevresel dönüşümüne katkıda bulunma fırsatı bulduğu bu dönem, Türkiye’nin global arenada rekabet gücünü artırıyor ve yeşil bir geleceğe olan umudu pekiştiriyor.