İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Grubu, kentin önemli gündem maddelerinden biri olan Narlıdere ilçesindeki plan değişikliği hakkında bir basın açıklaması yayınladı. Açıklamada, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylanan planların çevreye zarar vereceği ve kent suçu niteliği taşıdığı vurgulandı. Doğal alanların korunması için mücadele edeceklerini belirten İBB CHP Meclis Grubu, itiraz sürecini yakından takip edeceklerini duyurdu.
İBB: Doğal Alanların Tahribatına İzin Vermeyeceğiz
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Narlıdere Belediyesi’nin daha önce yargıya taşıdığı ve İzmir 7. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilen planlar, yeniden gündeme geldi. Narlıdere Huzur Mahallesi’ndeki 1/25.000 Ölçekli Nazım, 1/5000 Ölçekli Nazım ve 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı, daha önce mahkeme tarafından iptal edilmiş olmasına rağmen yeni gelişmelerle birlikte yeniden düzenlendi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Narlıdere’deki 237 bin 252 metrekarelik alan için yeni imar planlarını onayladı. Bir bölümü TOKİ’ye, büyük bölümü ise Hazine’ye ait olan alan, “Rezerv Yapı Alanı” olarak ilan edildi. Plan dahilinde ticaret ve konut alanları, özel eğitim kurumları, sosyal tesisler ve belediye hizmet alanları bulunuyor. Ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu planların parsel bazında ele alındığını ve çevreye ciddi zararlar vereceğini öne sürerek sürecin takipçisi olacaklarını belirtti.
Planlar Çevreye Zarar Verecek
İmar planlarında en fazla 5 katlı binaların yer alacağı belirtilirken, plan kapsamında “Ticaret-Konut Alanı” ve “Gelişme Konut Alanı” kullanımlarında 2 bin 812 kişilik bir nüfusun ikamet edeceği öngörülüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Grubu, bu planların kent suçu niteliğinde olduğunu ve doğal alanlara zarar vereceğini vurguladı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Doğal çevreyi yok edecek parsel bazlı bu planlar, tipik bir kent suçu niteliği taşımaktadır. Bu tür kararlar, kentte daha büyük çevresel sorunlara yol açacaktır. Tahribatı artıran bu uygulamalara karşı itirazlarımız sürecektir. İzmir’in doğal alanlarının talan edilmemesi için mücadele edeceğiz ve süreci kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceğiz."