İzmir’de 12 Temmuz’da sağanak yağış sırasında elektrik akımına kapılarak yaşamını yitiren İnanç Öktemay (44) ve Özge Ceren Deniz’in ölümüne ilişkin davada yeni gelişmeler yaşandı. Mahkeme, yapılan keşfin ardından bilirkişi heyetinin sanıkların ifadeleri doğrultusunda yeni bir rapor hazırlamasına karar verdi. Tutuklu sanıklar, kazanın oluşumuna dair savunmalarını detaylandırdı.
Yağış ve İhmal Felaketi Getirdi
Olay, 12 Temmuz günü İzmir’in Bayraklı ilçesinde metrekareye düşen 39.7 kilogram yağmurun ardından yaşandı. Şiddetli yağış nedeniyle cadde ve sokaklar suyla dolarken, vatandaşlar zor anlar yaşadı. Eşya satışı yapan Özge Ceren Deniz, su birikintisinde yürürken elektrik akımına kapıldı. Onu kurtarmaya çalışan İnanç Öktemay da akıma kapılarak ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan iki genç, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Deniz’in cenazesi Osmaniye’de, Öktemay’ın ise İzmir’de toprağa verildi.
Kazanın ardından başlatılan soruşturmada, 30 kişi gözaltına alındı. Bu kişilerden 14’ü tutuklanırken, bazı sanıkların kanser tedavisi gördüğü veya yurt dışında bulunduğu öğrenildi. İZSU ve Gediz Elektrik yetkililerinin de aralarında bulunduğu sanıklar hakkında “Taksirle öldürme” suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Mahkeme Süreci ve Yeni Rapor Talebi
İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davada bilirkişi heyetinin raporu kritik önem taşıyor. Yapılan son duruşmada, tutuklu sanıklardan Fırat Akbay ve Mesut Türkan, müdahale ettikleri kablonun olayla ilgili olmadığını öne sürdü. Sanık Akbay, “Çalışma yaptığımız kablo, kazanın olduğu yerdeki kablo ile karıştırılmamalıdır” derken, Türkan ise kablo tamirinde kazı derinliği ve borulama konusunda hatırlamadığını ifade etti.
Mahkeme başkanı, ara kararda 13 sanıktan 11’inin tutukluluğunun devamına ve bazı tutuksuz sanıkların soruşturma sürecinde dosyalarının ayrılmasına karar verdi. 9 Aralık’ta olay yerinde yapılan keşfin ardından bilirkişi heyeti, sanıkların yeni ifadelerini değerlendirmek üzere çalışmalara başladı.
Bilirkişi raporunda, olayın öngörülebilir ve önlenebilir bir kaza olduğu vurgulanmış, mağdurların herhangi bir kusurunun bulunmadığı belirtilmişti. Yeni raporun, olayın sorumluluğunu daha net ortaya koyması bekleniyor.