Türkiye’deki bankacılık sektörü, kârlılıkta gösterdiği performansın ardından yatırımcılarına temettü dağıtımında bulunacak.
Ancak bu dağıtım, belirli bir sınırlamaya tabi tutulacak. Bloomberg tarafından aktarılan bilgilere göre, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), bankaların 2023 yılı net kârlarından en fazla yüzde 15 oranında nakit temettü dağıtımına izin verecek. Bu karar, bankaların sermaye yeterliliğini korumak ve finansal istikrarı desteklemek amacıyla alındı.
BDDK Kararı ve Bankaların Durumu
Bankaların 2023 yılında elde ettikleri net kâr, önceki yıllara kıyasla yüzde 44 artış göstererek 620,5 milyar liraya ulaştı. Bu artış, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizlerindeki önemli artışa rağmen gerçekleşti. TCMB, mayıs ayında yapılan seçimlerin ardından politika faizini 3 bin 650 baz puan artırarak yüzde 45’e çıkarmıştı. Bu gelişme, bankaların kârlılık oranlarında bir yavaşlamaya neden oldu.
BDDK’nın bu yeni düzenlemesi, bankaların geçmiş yıllarda sermayelerini güçlendirmek için kârlarının büyük bir kısmını sermayeye eklemelerinin ardından geldi. Geçen yıl da benzer bir sınırlama getirilmiş ve bankaların net kârlarının yüzde 15’ine kadar temettü dağıtmasına izin verilmişti. Bu yılki sınırlama da, bankaların finansal sağlamlığını koruma ve reel sektörün finansman ihtiyaçlarını destekleme hedefleri doğrultusunda atılmış bir adım olarak görülüyor.
Reel Sektör ve Temettü Beklentileri
Reel sektör şirketleri de temettü dağıtımı için Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) sıralarını almış durumda. Bankaların temettü dağıtımına ilişkin görünümü netleşirken, reel sektör şirketlerinin de yatırımcılarına ne kadar pay dağıtacağı merak konusu. BDDK’nın aldığı karar, bankaların yanı sıra reel sektör şirketlerinin de finansal stratejilerini etkileyebilir.
Bankaların temettü dağıtımına ilişkin kararları, BDDK’nın belirlediği sınırlamalar çerçevesinde şekillenecek. Bu durum, yatırımcıların beklentilerini de doğrudan etkileyecek. Önümüzdeki dönemde, bankaların ve reel sektör şirketlerinin temettü politikaları, ekonomik gelişmeler ve finansal piyasaların durumu ile yakından ilişkili olacak.